Başa Çıkılamayan Gölgeler: Kaygı Bozuklukları ve Etkileri
Günlük yaşam koşturmacası çeşitli stres etkenleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu stres etkenlerine maruz kalma durumunun sürekli devam etmesi kaygı bozukluklarına dönüşebilir, bu da bireyin günlük yaşamlar etkinliklerini önemli derecede etkileyebilir.
Kaygı Bozukluğu Nedir?
Kaygı bozukluğu, aşırı endişe, korku ve gerilimle ortaya çıkan bir durumdur. Bu bozukluklar, genellikle belirgin bir neden olmadan ortaya çıkabilir ve bireyin günlük yaşamını olumsuz olarak etkiler.
Kaygı bozuklukları duygusal, zihinsel ve davranışsal belirtilerle kendini gösterir. Fiziksel olarak kalp çarpıntısı, baş ağrısı,mide ağrısı, vücut bölümlerinde belirgin ağrılar, kas gerginliği gibi belirtiler yaygındır. Duygusal olarak kişi sürekli olarak kaygılı, korkulu veya sinirli hissedebilir. Durdurulamayan bir zihin doluluğu, sürekli olumsuz düşünce üretme durumu yaşayabilir.
Bu bireylerin, bireylerin iş, okul ve sosyal ilişkilerde zorlanmasına neden olur. İş performansında düşüş, sosyal izolasyon ve içe kapanma kaygı bozukluklarıyla birlikte sık görülen sorunlardır.
Tedavi ve Yardım
Kaygı bozuklukları, uygun tedavi ve destekle yönetilebilir. Tıbbi desteğe ek olarak EMDR Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Terapisi, Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), Şema Terapi gibi terapi yöntemlerinin kaygı bozukluğu tedavisinde etkili sonuçları görülmüştür.
Sonuç
Kaygı bozuklukları, yaşamını önemli derecede etkiler. Ancak uygun tedavi ve destekle bireyler bu sorunlarla başa çıkabilir ve yaşamlarını daha sağlıklı bir şekilde sürdürebilirler. Bu profesyonel yardım aramak ve destek sistemlerinden yararlanmak çok önemlidir.